6 Ocak 2010 Çarşamba

SÖĞÜT


Söğüt (Salix), söğütgiller (Salicaceae) familyasından Salix cinsini oluşturan boylu ağaç veya bodur çalı halinde, çoğunluğu kışın yaprak döken, ender olarak da her dem yeşil kalan odunsu bitkiler

Tek bir pul ile örtülmüş olan tomurcuklar çoğunlukla sürgüne yatmıştır. Sürgünler üzerindeki dizilişleri çok sıralı sarmal birkaç türünde almaşık dır ve tepe tomurcukları pseudoterminal dır



Yapraklar parçalanmamış, sadedir. ve uzun şerit halinde veya eliptik yapıdadır; kenarları tam veya bezeli ve ince dişli, kaba dişli, dilimli dişlidir.Genel olarak kısa saplıdır.; çoğunlukla kulakçıkları vardır



Yan durumlu çiçek kurulları başak halinde dik durular. Bazı türlerde çiçek açmak yapraklanmadan önce, bazılarında ise aynı zamanda olur. Bir cinsli ikievcikli ve entomogamdırlar



Söğütler gayet kolay kök yapabildiğinden, tohumları da kısa zamanda çimlenme özelliğini kaybettiğinden, üretilmelleri hemen her yerde çelikle ve kök sürgünü ile olur



Tıbbi özellikler



Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun ağrı ve ateş tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. M.Ö. 5.YY'da Yunanlı doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir. Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi amacıyla sık sık kullandığı bilinmektedir



Söğüt ağacı kabuğundaki aktif madde Salisin'dir. Kristal formu ilk olarak 1828'de Fransız eczacı Henri Leroux tarafından izole edilmiştir. Saf formu İtalyan kimyager Raffaale Piria tarafından elde edilmiştir. Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden (ph 2.4) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır

1897'de Felix Hoffmann sentetik olarak salisin'in değiştirilmiş bir formunu elde etmeyi başardı. Yeni bileşik salisilik asitten daha az mide problemlerine yol açıyordu. Bu yeni ilaç, yani Asetil Salisilik Asit Hoffman'ın işvereni olan Bayer firması tarafından Aspirin olarak adlandırıldı ve dünyanın en çok kullanılan ilacı haline geldi




SÖĞÜT





Latince ismi : Salix alba

Bilimsel sınıflandırma

Alem:


Plantae

Bölüm:


Magnoliophyta

Sınıf:


Magnoliopsida

Takım:


Malpighiales

Familya:


Salicaceae

Cins:


'''''Salix L.



Söğüt (Salix), söğütgiller (Salicaceae) familyasından Salix cinsini oluşturan boylu ağaç veya bodur çalı halinde, çoğunluğu kışın yaprak döken, ender olarak da her dem yeşil kalan odunsu bitkiler

Tek bir pul ile örtülmüş olan tomurcuklar çoğunlukla sürgüne yatmıştır. Sürgünler üzerindeki dizilişleri çok sıralı sarmal birkaç türünde almaşık dır ve tepe tomurcukları pseudoterminal dır



Yapraklar parçalanmamış, sadedir. ve uzun şerit halinde veya eliptik yapıdadır; kenarları tam veya bezeli ve ince dişli, kaba dişli, dilimli dişlidir.Genel olarak kısa saplıdır.; çoğunlukla kulakçıkları vardır



Yan durumlu çiçek kurulları başak halinde dik durular. Bazı türlerde çiçek açmak yapraklanmadan önce, bazılarında ise aynı zamanda olur. Bir cinsli ikievcikli ve entomogamdırlar



Söğütler gayet kolay kök yapabildiğinden, tohumları da kısa zamanda çimlenme özelliğini kaybettiğinden, üretilmelleri hemen her yerde çelikle ve kök sürgünü ile olur



Tıbbi özellikler



Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun ağrı ve ateş tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. M.Ö. 5.YY'da Yunanlı doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir. Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi amacıyla sık sık kullandığı bilinmektedir



Söğüt ağacı kabuğundaki aktif madde Salisin'dir. Kristal formu ilk olarak 1828'de Fransız eczacı Henri Leroux tarafından izole edilmiştir. Saf formu İtalyan kimyager Raffaale Piria tarafından elde edilmiştir. Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden (ph 2.4) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır

1897'de Felix Hoffmann sentetik olarak salisin'in değiştirilmiş bir formunu elde etmeyi başardı. Yeni bileşik salisilik asitten daha az mide problemlerine yol açıyordu. Bu yeni ilaç, yani Asetil Salisilik Asit Hoffman'ın işvereni olan Bayer firması tarafından Aspirin olarak adlandırıldı ve dünyanın en çok kullanılan ilacı haline geldi



Ak söğüt


Ak söğüt (Salix alba), söğütgiller (Salicaceae) familyasına ait, 25-30 m. boylarında bir söğüt türü


Gevrek söğüt (Salix fragilis), söğütgiller (Salicaceae) familyasından anavatanı Avrupa, Asya ve Türkiye olan bir söğüt türü



20 m’ye kadar yükselir, gövde 1 m çap yapar. Kabuk koyu, çatlaklı, tacı yuvarlak veya ince uzundur. Dallar kahverengimsi yeşil, kalın, düz, parlak, önceleri tüylü, sonraları tüysüz, kolay kırılır. Tomurcuklar ince uzun, ucu sivridir. Kulakçıklar vardır veya yoktur. Yaprak sapı 2-7 mm, tüylü veya tüysüz, yapraklar mızraksı veya geniş mızraksı, 8-10 × 1-1.6 cm'dir. Üst yüzü soluk, tüysüz, alt yüzü donuk yeşil, orta damar tüylü; dibi kama şeklinde, kenarı dişli, ucu uzun ve sivridir. Erkek kedicikler 3-5 cm × 4-6 mm'dir. Çiçek sapı 1 cm, 0-3 yaprakçıklı, ekseni tüylüdür. Brahteler sarı veya donuk sarıdır. Erkek çiçekler 2 stamenli (erkekorgan), filamentlerin dibi bazen tüylüdür. Anterler ise sarıdır. 2n = 76, bazen 38, 114

Ekoloji ve Fenoloji

Çiçek ve yapraklar nisan ayında açar. Çiçekler iki evciklidir. Tohumlar Mayıs ve Haziran aylarında olgunlaşır. Ortalama ömrü 200 yıl kadardır. En iyi gelişmeyi drenajı kötü, taşmış, derin topraklarda yapar. Fakat ağır topraklarda bol güneş ister. Kireçli topraklarda da iyi gelişme gösterir



Odun yapısı ve kullanımı

Odunu, pembemsi, yumuşak, hafif, gevrek (kolay yarılır) ve kolay eğrilir. Çocuk oyuncukları yapımında ve de mangal olarak kullanılır. Ayrıca halk tarafından hastalıkların tedavisinde kullanılır. İçeresinde aktiv bir karışım olan salisilik asit bulunur



Üretimi

Tohumlar rüzgarla dağılır. Tohumlar kısa ömürlüdür. Çelikle çok kolay üretilir. Mart aylarında yarı odunsu çelikler toprağa dikilmek suretiyle kolayca köklendirilir



Kültivarlar

Salix fragilis cv.'Bullata' - Büyük çalı veya küçük bir ağaçtır; 3-6 m'ye kadar uzanır. İlk yıllarda sarı-yeşil renklidir. Yapraklar mızraksı koyu yeşildir. Çıplak saplı gösterişli büyük kedicikleri ile dikkat çeker



Salix fragilis cv.'Belgium Red' - 15-20 m uzunluğunda büyük bir ağaçtır. İlk yıllarda doygun kırmızı renklidir


Söğüt Suyu (Willow Water)

Geçtiğimiz kış, daha önceden de duyduğum ancak uygulamaya vakit bulamadığım bir tekniği denemeye karar verdim. Teknik, söğütten kesilen parçaların suyun içerisinde birkaç hafta bekletilerek, ağaçlarda kök oluşumuna yardım edecek ve zayıf ağaçların üzerindeki stres yükünü azaltacak olan bir su üretme işlemiydi. Bu teknik, şu anda ticari olarak bulabildiğimiz köklendirici hormonların olmadığı dönemlerde üretim amaçlı olarak kullanılıyordu.



Söğüt (Salix türleri) yılın herhangi bir döneminde 12-15 mm. kalınlığındaki dallarından kesilecek parçaları suya koyduğunuzda birkaç hafta içinde kolayca kök vermesi ile bilinir. Hemen hemen bütün kesilmiş dallar kendiliğinden kök vereceğinden, kesilen bölümlere köklendirme hormonu uygulamaya da gerek yoktur





Dere kenarlarında, çayırlarda ve sulak alanlarda görülür. Hızlı büyüyen, adını, yapraklarının alt yüzeyini, genç sürgünlerini ve tomurcuklarını kaplayan yumuşak, beyaz tüyler derinden alır. Kabuğu gençliğinde gri renktedir. Ağaç yaşlandıkça esmer renk alır ve çatlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder